Günlük Yaşamda Online Olmak

Günlük Yaşamda Online Olmak


Bu yazı tam bir online yazı. Yenikapı - Atatürk Havalimanı metrosundayken yazıyorum. Anı yaşarken yazmak daha kolay oluyor. İstanbul ya kalabalık işte 17.000.000 insan... Çeşit çeşit türlü türlü insan var. Arkadaşımla beraber şimdiki konumumuz halk arasında 'sap' diye adlandırılan bireylerindeniz. Tabii ülkede en çok bulunan bir çeşit bu. Biz de içindeyiz işte. Gönül isterdi sevgilisi olanların içinde olmayı lakin kader böyle. 

Şöyle bakıyorum da karşımda bir karı koca oturuyor. Önlerinde poşet felan var, belli ki alışveriş yapmışlar. Her evli gibi sorunlarından konuşuyorlar galiba.. 
Tiplere bakıyorum da çoğunlukla üniversiteliler var. Tabii en yoğun onlar sayılır. Saç sakal karışmış tipler, köse tipler, 3 numara saç sakal. “Yaaa kızağğğğmmmm” tipli kızlar bulunmuyordu nedense çok şükür. Farklı farklı.. Marmaray'da gormüştüm bir genç bir bayan abla hayattan bıkmış, ümidi kesmiş gibi, koymuş başını yan tarafa öyle boş boş bir yere odaklanmış. 
Bakıyorum da herkeste telefon var neredeyse, kimisi odaklanmış telefonla uğraşıyor, kimisi de kulaklığı takmış (benim gibi) kurcalıyor telefonu. Mesajlaşamaz çünkü metro bu yeraltında. Bir dakika yandaki adam bağırıyor çağırıyor o kadar ses var ki anca sesini ulaştırıyor. iPhone 6'sını kulağına dayayıp bağırdı hat mı çekiyor napıyor biriyle konuşuyor telefonda? Şimdi durdu da metro adam düzgün ses tonuyla konuşmaya başladı. 

Bir daha bakıyorum bugün herkes serbest (free), sivil takılıyor. Düzgün, yani takım tarzı giyen göremiyorum. Çalışan pek yoktu gibi ama belli olmaz yani. Kafamı kaldırdım baktım şimdi yola çıkmışız bende Marmaray kafasında kalmıştım. Yeraltındayız sanıyordum hala. Bakıyorum bulunduğumuz yere ama çıkaramıyorum nerede olduğumuzu hala Allah Allah... Yanımızda yaşlı bir dede var bastonuna koymuş ellerini ondan destek alarak kara kara düşünüyor.  Neler düşünüyordur şimdi bu dede? Geçen onca yılın hesabını mı yapıyordu? Maziyi mi aklından geçiriyordu? Şu gençliğin haline mi üzülüyordu?  Gençliği mi aklındaydı yoksa? Ya da dedenin kendi aşk hayatı hı, ne dersiniz? İnsanın aklına bir dünya düşünülecek şey geliyor. Ama varamıyoruz hangi düşüncede diye bir yere. 

Metro durakta durunca bir bayan bindi metroya yer verebilirdim ama arkadaşım omzuma koymuş başını iki yoldaş oturuyorduk beraber. Bir de aklımda kadın erkek eşitliği vardı ve kalkmadım hala. 
Yeni yeni oluşmaya çalışan sakallarımla Osmanlı'nın yükselme dönemi gibi bir dönemde olan sakallarımla, koyu yeşil gömleğim ile, fönlü düz saçlarımla, mavi kot pantolonumla, gri puma ayakkabımla, siyah çoraplarımla da metronun koltuğunda, kulaklıkları takmış, telefonda yazı yazan, omzunda arkadaşının kafasına yaslanan bir tip olarak da 'sap' kategorisindeki ergen olarak yolculuğumu evime doğru yapmış bulunuyorum bu insanlar arasında. 
Karşımda  yine bir iPhone 6, siyah kabın içinde, sanki telefonu belediye dağıtmış herkesin elinde var arkadaş yahu... 
Kendi telefonumu elimde tutmuş vaziyette önümdeki boşluğa odaklanmış bir şekilde dururken karşımdaki abinin telefonuna bildirim gelmiş olmalı ki ekranı yandı bir anda saate takıldı gözüm 19:07 - FENERBAHÇE.

Bu yazı 16.01.2016 tarihinde 18.56 - 19.07 saatleri arasında tarafımca yazılmıştır.

Günlük Yaşamda Online Olmak


Yorumlar

  1. Eline sağlık güzel bir yazı olmuş…
    Yaşamı her yerde paylaşmak dileklerimle
    Jamie

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beğenmeniz ve güzel dilekleriniz için teşekkür ederim :)

      Sil
  2. Aslında hep merak ettiğim konulardan biri bu. İstanbul'dan korkar da İstanbul'u düşünürüm bir insanı düşünür gibi. Garip.. Yani bir İstanbul'da yaşayan insan durup düşünmüş müdür her bir insanın aklından geçen düşünceleri. Empati kurmuş ve kendinden geçmiş midir diye. Galiba İstanbul'da yaşasaydım böyle her gün dersimi almış biri gibi eve girerdim :)

    Aslında bir fikir versem ? Yani benim bu yazı ilgimi çekti. Genelde blogda böyle uzun uzun okuyamıyorum. Bunda okuyabildim. Şimdi böyle online yazılardan seri de yapabilirsin ? Çok güzel olur bence. Ben çok beğendim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İstanbul'un kalabalık olmasının nedeni zaten güzelliğinden ibaret. İstanbul'da yaşayanlarda empati kurdukları için hala İstanbul'da bulunuyorlardır belki. Tarihte sadece İstanbul için savaşılmış bu kadar. Muazzam bir şehirdir. Her şeyden, her türden olaylarla; insanlarla karşılaşılır. Yani elbette ders alınır her zaman :)

      Evet düşünüyorum bir seri yapmayı, bakalım önümüzdeki gezmelerime bakacağım, yorumun için de teşekkürler :)

      Sil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar